31 Aralık 2011 Cumartesi

Ders 31 - Gelecek zamanlar (The future tenses)

Bu grubun içinde iki kip ile bunlara ilaveten going to yapısı vardır.

a. The future tense - Gelecek zaman
b. The future continuous tense - Sürekli gelecek zaman
c. Going to form - Going to yapısı

Bunları da teker teker ele alarak kısaca bilgi verelim:

Gelecek zaman (The future tense)

Bu zaman kök halinde "infinitive - mastar" fiil önüne shall (will) yardımcı fiilini getirmek suretiyle yapılır. Özne I ve we ise shall, bunlar dışında will kullanılır. (Fakat I ve we ile de çoğu kez will kullanıldığı görülür.)

I shall understand it. Onu anlayacağım.
You will like them. Onları seveceksin.
He will buy a boat. Bir kayık alacak.
They will come again. Tekrar gelecekler.

Soru yapmak için shall (will) cümle başına getirilir, olumsuzluk için shall (will) ile esas fiil arasına not konulur.

Shall I understand it? Onu anlayacak mıyım?
Will you like them? Onları sevecek misin?
Will he buy a boat? Bir kayık alacak mı?
Will they come again? Tekrar gelecekler mi?

I shall not understand it. Onu anlamayacağım.
You will not like them. Onları sevmeyeceksin.
He will not buy a boat. Bir kayık almayacak.
They will not come again. Tekrar gelmeyecekler.

Sürekli gelecek zaman (The future continuous tense)

ing eki almış fiil önüne to be yardımcı fiilinin be şekli ile shall (will) getirmek suretiyle yapılır.

I shall be waiting for you. Seni bekliyor olacağım.
She will be sweeping the room. Odayı süpürüyor olacak.
You will be sleeping then. O zaman uyuyor olacaksın.
It will be eating the food. Yiyeceği yiyor olacak.

Soru yapmak için shall (will) cümle başına alınır, olumsuz yapmak için shall (will) ile be arasına not konulur.

Shall I be waiting for you? Seni bekliyor mu olacağım?
Will she be sweeping the room? Odayı süpürüyor mu olacak?
Will you be sleeping then? O zaman uyuyor mu olacaksın?
Will it be eating the food? Yiyeceği yiyor mu olacak?
I shall not be waiting for you. Seni bekliyor olmayacağım.
She will not be sweeping the room. Odayı süpürüyor olmayacak.
You will not be sleeping then. O zaman uyuyor olmayacaksın.
It will not be eating the food. Yiyeceği yiyor olmayacak.

Going to yapısı (Going to form)

Yalın halde bir fiilin önüne going to getirilirse gelecek zaman ifadesi veren bir yapı kurulmuş olur. Bu yapıda going to'dan önce cümlenin öznesine uygun to be fiili kullanılır: I için am, tekil özne için is, çoğul özne için are.

Türkçe'ye future tense - gelecek zaman gibi çevrilen going to yapısı anlam bakımından ondan biraz farklıdır.

I am going to sell my carpet. Halımı satacağım.
He is going to make a toy. Bir oyuncak yapacak.
We are going to pay the bill. Hesabı ödeyeceğiz.
They are going to clean the house. Evi temizleyecekler.

Soru haline sokmak için cümledeki to be fiili başa getirilir, olumsuzluk için not sözcüğü to be ile going arasına yerleştirilir.

Am I going to sell my carpet? Halımı satacak mıyım?
Is he going to make a toy? Bir oyuncak yapacak mı?
Are we going to pay the bill? Hesabı ödeyecek miyiz?
Are they going to clean the house? Evi temizleyecekler mi?

I am not going to sell my carpet. Halımı satmayacağım.
He is not going to make a toy. Bir oyuncak yapmayacak.
We are not going to pay the bill. Hesabı ödemeyeceğiz.
They are not going to clean the house. Evi temizlemeyecekler.

30 Aralık 2011 Cuma

Ders 30 - Bitmiş zamanlar (The perfect tenses)

Bu grubun içinde altı zaman vardır.

a. The present perfect tense - Şimdiki bitmiş zaman
b. The past perfect tense - Geçmişte bitmiş zaman
c. The present perfect continuous tense - Sürekli şimdiki bitmiş zaman
d. The past perfect continuous tense - Sürekli geçmişte bitmiş zaman
e. The future perfect tense - Gelecekte bitmiş zaman
f. The future perfect continuous tense - Sürekli gelecekte bitmiş zaman

Bunları da kısaca örneklerle verelim.

Şimdiki bitmiş zaman (The present perfect tense)

Bu kipte, fiilin üçüncü şekli yani "past participle - geçmiş zaman ortacı" ile onun önünde have yardımcı fiili kullanılır. Bilindiği gibi düzenli fiillerin üçüncü şekilleri "ed" ekiyle yapılır, düzensizlerin üçüncü şekilleri ise ayrı olarak mevcuttur.

Have yardımcı fiili, cümlenin öznesi tekilse has şekline girer.

I have finished my work. İşimi bitirdim.
She has seen the visitors. Ziyaretçileri gördü.
You have taken their pens. Onların kalemlerini aldın.
He has changed his mind. Fikrini değiştirdi.
They have gone to Paris. Paris'e gittiler.

Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille have arasına not konulur.

Have I finished my work? İşimi bitirdim mi?
Has she seen the visitors? Ziyaretçileri gördü mü?
Have you taken their pens? Onların kalemlerini aldın mı?
Has he changed his mind? Fikrini değiştirdi mi?
Have they gone to Paris? Paris'e gittiler mi?

I have not finished my work. İşimi bitirmedim.
She has not seen the visitors. Ziyaretçileri görmedi.
You have not taken their pens. Onların kalemlerini almadın.
He has not changed his mind. Fikrini değiştirmedi.
They have not gone to Paris. Paris'e gitmediler.

Geçmişte bitmiş zaman (The past perfect tense)

Fiillerin üçüncü şekli "past participle - geçmiş zaman ortacı" önünde have yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan had kullanmak suretiyle yapılır. Had her türlü özne önünde aynı kalır. Tekil ve çoğul için değişmez.

You had accepted his offer. Onun teklifini kabul etmiştin.
She had washed the towels. Havluları yıkamıştı.
We had eaten the sweets. Tatlıları yemiştik.
He had broken your glass. Sizin bardağınızı kırmıştı.

Bu cümleleri soru yapmak için had yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, olumsuz yapmak için esas fiille had arasına not konulur.

Had you accepted his offer? Onun teklifini kabul etmiş miydin?
Had she washed the towels? Havluları yıkamış mıydı?

Had we eaten the sweets? Tatlıları yemiş miydik?
Had he broken your glass? Sizin bardağınızı kırmış mıydı?

You had not accepted his offer. Onun teklifini kabul etmemiştin.
She had not washed the towels. Havluları yıkamamıştı.

We had not eaten the sweets. Tatlıları yememiştik.
He had not broken your glass. Sizin bardağınızı kırmamıştı.

Sürekli şimdiki bitmiş zaman (The present perfect continuous tense)

Fiilin ing eki almış şekli önünde have ve to be yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.

To be fiilinin bu kipte kullanılan şekli been'dir. Have fiili tekil öznelerle has, çoğul öznelerle have şeklinde olur.

You have been waiting for hours. Saatlerdir bekliyorsun. (beklemektesin.)
She has been cleaning the carpets. Halıları temizliyor. (temizlemekte.)
They have been working on a project. Bir proje üzerinde çalışıyorlar.
He has been typing my letters. Mektuplarımı daktilo ediyor.

Bu cümleleri soru yapmak için have yardımcı fiili cümlenin başına alınır, olumsuz yapmak için not sözcüğü have ile been arasına getirilir.

Have you been waiting for hours? Saatlerdir bekliyor musun?
Has she been cleaning the carpets? Halıları temizliyor mu?
Have they been working on a project? Bir proje üzerinde çalışıyorlar mı?
Has he been typing my letters? Mektuplarımı daktilo ediyor mu?
You have not been waiting for hours. Saatlerdir beklemiyorsun.
She has not been cleaning the carpets. Halıları temizlemiyor.

They have not been working on a project. Bir proje üzerinde çalışmıyorlar.
He has not been typing my letters. Mektuplarımı daktilo etmiyor.

Sürekli geçmişte bitmiş zaman (The past perfect continuous tense)

Fiilin ing eki almış şekli önünde have yardımcı fiilinin had şekliyle to be yardımcı fiilinin been şeklinin birlikte kullanılmasiyle yapılır. Had ve been her türlü özne için aynı kalırlar.

I had been sleeping. Uyumaktaydım.
He had been reading. Okumaktaydı.
We had been trying to repair the machine. Makineyi tamir etmeye çalışmaktaydık.
They had been drinking. İçmekteydiler.

Soru haline sokmak için had cümle başına alınır, olumsuz yapmak için had ile been arasına not sözcüğü yerleştirilir.

Had you been sleeping? Uyumakta mıydın?
Had he been reading? Okumakta mıydı?
Had we been trying ta repair the machine? Makineyi tamir etmeye çalışmaktamıydık?
Had they been drinking? İçmekte miydiler?

You had not been sleeping. Uyumakta değildin.
He had not been reading. Okumakta değildi.
We had not been trying to repair the machine. Makineyi tamir etmeye çalışıyordeğildik.
They had not been drinking. İçmekte değildiler.

Gelecekte bitmiş zaman (The future perfect tense)

Fiillerin üçüncü şekli ile shall (will) ve have yardımcı fiillerinin birlikte kullanılmasıyla yapılır.

I shall have finished the book. Kitabı bitirmiş olacağım.
You will have learnt. Öğrenmiş olacaksın.
He will have eaten the food. Yiyeceği yemiş olacak.
They will have seen everything. Her şeyi görmüş olacaklar.

Soru hali shall (will) cümle başına alınarak, olumsuzluk shall (will) ile have arasına not konularak yapılır.

Shall I have finished the book? Kitabı bitirmiş olacak mıymı?
Will you have learnt? Öğrenmiş olacak mısınız?
Will he have eaten the food? Yiyeceği yemiş olacak mı?
Will they have seen everything? Her şeyi görmüş olacaklar mı?

I shall not have finished the book Kitabı bitirmiş olmayacağım.
You will not have learnt. Öğrenmiş olmayacaksın.
He will not have eaten the food. Yiyeceği yemiş olmayacak.
They will not have seen everything Her şeyi görmüş olmayacaklar.

Sürekli gelecekte bitmiş zaman (The future perfect continuous tense)

ing eki almış fiilin önünde shall (will), have ve to be fiillerinin üçünün birden kullanılmasiyle yapılır. Özneye uygun shall (will) yardımcı fiillerinden biri alındıktan sonra have getirilir. Bundan sonra da to be yardımcı fiilinin been şekli konulur.

I shall have been working. Çalışıyor olacağım.
She will have been singing. Şarkı söylüyor olacak.
You will have been running. Koşuyor olacaksınız.
They will have been playing. Oynuyor olacaklar.

Soru şekli için shall (will) cümle başına alınır, olumsuzluk için shall (will) ile have arasına not konulur.

Shall I have been working? Çalışıyor olacak mıyım?
Will she have been singing? Şarkı söylüyor olacak mı?
Will you have been running? Koşuyor olacak mısınız?
Will they have been playing? Oynuyor olacaklar mı?

I shall not have been working. Çalışıyor olmayacağım.
She will not have been singing. Şarkı söylüyor olmayacak.
You will not have been running. Koşuyor olmayacaksınız.
They will not have been playing. Oynuyor olmayacaklar.

Bu fiil zamanı İngilizcede pek az kullanılır.

29 Aralık 2011 Perşembe

Ders 29 - Geçmiş zamanlar (The past tenses)

Bu grubun içinde iki zaman vardır.

a. The simple past tense - Geçmiş zaman (di'li)
b. The past continuous tense - Sürekli geçmiş zaman

Bu zamanları da çok kısa bir şekilde ve örnekleriyle görelim :

Geçmiş zaman (The simple past tense)

Özneden sonra fiil, düzenli fiiller grubundansa, -ed eki almış olarak, düzensiz fiiller grubundansa, ikinci şekliyle, yani geçmiş zaman şekli getirilerek geçmiş zaman kipi yapılmış olur.

I walked to the window. Pencereye yürüdüm.
She drank some wine. Biraz şarap içti.

We cleaned the table. Masayı temizledik.
They wrote letters. Mektuplar yazdılar.

Bu cümleleri soru yapmak için cümle başına (do yardımcı fiilinin geçmiş şekli olan) did getirilir. Olumsuz yapmak için fiilin önüne did not getirilir. Cümleye bu ilaveler yapılırken esas fiil düzenli bir fiilse ed ilavesi kalkar, düzensiz bir fiilse geçmiş zaman için kullanılan ikinci şeklinden çıkıp ilk şekli olan yalın hale (infinitive) döner.

Did I walk to the window? Pencereye yürüdüm mü?
Did she drink any water? Hiç su içti mi?
Did we clean the table? Masayı temizledik mi?
Did they write letters? Mektuplar yazdılar mı?

I did not walk to the window. Pencereye yürümedim.
She did not drink any water. Hiç su içmedi.
We did not clean the table. Masayı temizlemedik.
They did not write letters. Mektuplar yazmadılar.

Sürekli geçmiş zaman (The past continuous tense)

-ing eki almış esas fiil önüne to be yardımcı fiilinin geçmiş zaman halleri getirilirse sürekli geçmiş zaman kipi oluşur. To be fiilinin geçmiş zaman şekilleri was ve were'dir. Özne tekilse was, çoğulsa were kullanılır.

I was walking. Yürüyordum.
He was resting. İstirahat ediyordu.
You were swimming in the pool. Yüzme havuzunda yüzüyordunuz.
They were building a bridge. Bir köprü yapıyorlardı.

Bu cümleleri soru yapmak için to be yardımcı fiili (was, were) cümlenin başına getirilir. Olumsuz yapmak için to be ile esas fiil arasına not konulur.

Was I walking? Yürüyor muydum?
Was he resting? İstirahat ediyor muydu?

Were you swimming in the pool? Yüzme havuzunda yüzüyor muydunuz?
Were they building a bridge? Bir köprü yapıyorlar mıydı?
I was not walking. Yürümüyordum.
He was not resting. İstirahat etmiyordu.
You were not swimming in the pool. Yüzme havuzunda yüzmüyordunuz.
They were not building a bridge. Bir köprü yapmıyorlardı.